TEŞEKKÜRLER
Ekrem DÜZCAN
Necat DÜZCAN
Betül DEMİRCİOĞLU
Fatih TOKOZ
Mustafa ŞAHİN
Dursun KUZUCU
Erdem ŞAHİN
İbrahim PEHLİVAN
Yasin KUZUCU
Seyfullah AKKAYA
Abdurrahim DÜZCAN
Nevzat ŞAHİN
İsmail ŞAHİN
Janberk ARIKAN
Nurettin ŞAHİNKAYA
İbrahim KUZUCU
Kenan ŞAHİN
Ferhat Taşlıçukur
Kenan TUNÇ
Aziz Şener
Bekir PARLAK
Tercan KESKİN
Cengiz ŞAHİN
Ferhat AKDEMİR
Naim YILMAZ

ÜNLÜ ÇERKEZLER

UNUTMADIK
SALİM -HAYRİYE DÜZENLİ
HAŞİM DÜZENLİ
RÜŞTÜ ŞAHİN
ÖZCAN ŞAHİN
Recep Parlak
Bayram KAYNAR
FATMA ALTUN
HACI MIRZA ALTUN
ZEKİYE ALTUN
SABİT ŞAHİN
ŞABAN ÖNCÜL
HACI NİHAT ŞAHİN
FAHRETTİN ŞAHİN
MIRZA ŞAHİNKAYA
FAİK ŞAHİN
YAŞAR ÖZBOZKURT
SEFER MADEN
HİCRETHAN MADEN
MEHMET ŞAHİN
AHMET YILMAZ
DEVLET ŞAHİN
EMİNE ŞAHİN
SAMİ KAYNAR
RECEP DÜZCAN
ZİYA DÜZCAN
HACI HAMİT KUZUCU
HANİFE KUZUCU
NURİYE KUZUCU/BABUH
HACI OSMAN KUZUCU/DIDIM
EKREM KUZUCU
AHMET PEKTAŞ
İBRAHİM PEKTAŞ/POOT
MEVLÜT KUZUCU/ABECÜK
ŞEVKET TAYMAZ
YAŞAR KUZUCU
DURİYE TAYMAZ/KUZUCU
Gazibey YILMAZ
Mırza YILMAZ
Enver YILMAZ
Arslan YILMAZ
Üzeyir YILMAZ
Dışenour YILMAZ
Niyazi YILMAZ
Nihat YILMAZ
Osman İZCİ
Hacıhan İZCİ
Zabit İZCİ
Hacı Ömer İZCİ
Nazım DOĞAN
DıgheNeuh Melek YILMAZ
HAMİT ÇAM
dursun özboskurt
GAZi KUZUCU 20.01.2011
GAZİ KUZUCU
niyazi maden
murat pehlivan
KAŞİF ŞAHİN
NEDİM ŞAHİN
çurey tahir keskin
çurey mahir keskin
çurey rasim keskin
SEFER ŞEN
MAMUK MADEN
ESRA ŞAHİN
Fuat KESKİN - 11.02.201
ASAF SARACOGLU
ÜmmüGülsüm
CAHİT ŞAHİNKAYA
HAYDAR ŞAHİNKAYA
Yaşar Maden
MIRZA TEKBAS
cemal öztürk
seher ŞAHİN
Curey Mirza Keskin
Curey Hilmi Keskin
FUAT ŞAHİN
ALİ FİDAN
SALİME PEKTAŞ
KURTÇA PEKTAŞ
TAHSİN PEKTAŞ
ZAHİDDİN KAVALCI
CENNETHAN PEKTAŞ
RAZİYE KAVALCI
ASLAN PEKTAŞ
NACİYE ŞAHİN
KAŞİF ŞAHİN
CELİL ŞAHİN
Hayrettin İNCİ
NAZIM PEHLİVAN ,NAZIM D
Nuh ÖZTÜRK
KURTÇA ÖZTÜRK
CEMAL ÖZTÜRK
Naciye Öztürk
NACİYE ÖZTÜRK
ASLI MADEN
KEMAL MADEN
EKREM MADEN
HAYRİYE KARABULUT
MİNEVER MADEN
Zahit KAVALCI/05.01.199
fatma zule nart
Celal ALTUN
Naciye ÖZTÜRK
NEŞET KESKİN
Ali ŞENER
ALİ ŞENER
NAZMİYE ŞENER
RIZA ŞENER
CEMİL ŞAHİN
İzzet ÇAM
cahit fidan
AHMET FİDAN
ALİ FİDAN
HASAN FİDAN
osman,hasan fidan.
hanife sarıer.
sabri,nuri sarıer.
BİBAK TABURHAN
BİBAKahmet,paşahan
Hurşit MADEN
yasar ertürk
SÜLEYMAN TUNÇ
SÜLEYMAN TUNÇ
SELAHATTİN ŞAHİNKAYA
MIRZA ŞAHİNKAYA
MIRZA ŞAHİNKAYA
CAHİT ŞAHİNKAYA
İBRAHİM PEHLİVAN
CAFER PEHLİVAN
HALİL ŞAHİN
NEŞE ÖZTÜRK
ZABIT MADEN
Çurey Neşet Keskin
İSMET ŞENER
Mahir MADEN
ZİYA BULAT
İZZET KESKİN
DURSUN ATEŞ
RAZİYE ATEŞ
DANİŞ ATEŞ
OSMAN FİDAN
ŞERİFE FİDAN
NURİ SARIER
NAZİFE ÖZDEDE
AHMET ÖZTÜRK
CAHİT ÖZTÜRK
MUZAFFER ÖZTÜRK
SAYGIN GENÇAY
DURSUN TEMÜRCİ
kutçakaynar
BAHRİYE ÇEVİK
CEMAL ÖZTÜRK
KURTCA ÖZTÜRK
NACİYE ÖZTÜRK
mehmet ateş
HİKMET ATEŞ
NECATİ ATEŞ
RUŞEN ŞAHİN
GÜLFİYE ŞAHİN
Çurey Asım Keskin
Cemile İZCİ
Abbas ŞAHİN
Cemile KARPUZ 04.02.201
Rasim KESKİN
Mazhar DURMAZ
Müslimet DOĞAN
Celal DOĞAN
Adnan KAYNAR
Nazım DOĞAN
Osman DOĞAN
GÜLİZAR ŞENER
Tahir Keskin
MAHİR MADEN
koray korkmaz
ALİ BOZKURT
KAMİL BOZKURT
SAHİM ŞAHİN
SElamın Aleyküm TAvşand
recep kaynar
Özcan Doğan
SADİYE DÜZENLİ KAĞIZMAN
ilhan şener
erhan sener
Fatih OĞUZ
HALİT TÜRK
ilhami bozkurt
Neziha Aksu
Osman AKSU
Kamil AKSU
ERHAN ŞENER
KEMAL MADEN
HANİFE MADEN
CEMİLE KARPUZ
RECEP KAYNAR
selin gizemm
selin gizemm
hilal cansu
MURAT PEHLİVAN
NAZIM PEHLİVAN
MECİT PEHLİVAN
MUZAFFER PEHLİVAN
Şaban KARPUZ - 1977
Makbule KARPUZ
MUZAFFER MADEN
murat tunç
HASAN SÜNEL
ENVER APAYDIN
HAMİT MAMUH
KAMİL DÜZENLİ
ORHAN DÜZENLİ
Zahit Kavalcı
Hıdır YILDIRIM
erdal şahin
çürey zülfiye keskin
çürey zülfiye keskin
HAYRETTİN ŞAHİN
Nurettin ALTUN
mırza maden
mırza maden
HASİBE MADEN
İSMET MADEN
Neriman TÜRKOĞLU
Metin ŞAHİNKAYA
Faruk ŞAHİNKAYA
Fehmi ŞAHİNKAYA
NİYAZİ BİLİCİ
Zahittin Kavalcı
Kurtça KAYNAR
Adeviye KAYNAR
çürey Altan KESKİN
HANİFE MADEN
ZARİFE MADEN
ibrahim-cennethan pehli
Selahattin ATEŞ
SABİT ŞAHİN
HACI NİHAT ŞAHİN
NAHİDE ŞAHİN
ÖZCAN ŞAHİN
FAHRETTİN ŞAHİN
ömer pehlivan
murat pehlivan
MAMUK BEY
KEMAL ŞAHİN
RUMİYE KUZUCU 14.02.201
Cihat KESKİN 18/082015
AYHAN KESKİN
Cemil Akdemir


KISA MESAJ
“Köyümüzle ilgili haberlerin ve duyuruların cep telefonunuza ücretsiz olarak kısa mesaj gönderilmesi için lütfen Adınızı – Soyadınız aşağıdaki forma yazarak gönderiniz. Ayrıcı cep numarasını bildiğiniz tüm akrabalarınızı ekleyebilirsiniz”
Adı Soyadı
Cep Telefonu

Tavşandağı FM

ANKET
Birinci derece akrabanız olmayan köylüleriniz ile en son ne zaman görüştünüz?





İslam da Yönetimde Adalet ve Dürüstlük




Cengiz ŞAHİN

İSLAM’DA YÖNETİMDE ADALET VE DÜRÜSTLÜK

Toplumun ve bireylerin huzur ve güvenliğini, mutluluğunu sağlamada tek başına din yeterli değildir; dinin yanında devlet denilen bir otoriteye de ihtiyaç vardır.İslam dininin en belirgin ve temel niteliklerinden biri hem dünya hem ahret  dini oluşudur.Bundan dolayı Hz. Peygamber Mekke’den Medine’ye hicret eder  etmez yalnız dar anlamda bir din önderi değil aynı zamanda siyasi bir lider olarak davranmış,din faaliyetleri yanında toplumsal ve siyasi işlerin düzenlenmesi ve yönlendirilmesi işini de üzerine almış,Medine’deki  Müslüman olan ve olmayan bütün unsurların benimsediği bir anayasal belge hazırlayarak dinin öngördüğü ilke ve hedeflerle uyumlu bir siyasi yapı oluşturmaya çalışmıştır.

Önce siyaset doğal ve toplumsal zorunluluğun bir sonucudur. Şöyle ki:insanlar,yalnız başına altından kalkamayacakları çoğunlukta ihtiyaçla yüklüdürler.Bu durum,insanların birlikte yaşamalarını zorunlu kılar;ancak bu birliktelik sürtüşme ve çekişmelere yol açar.İşte ihtiyaçların çekişmelere yol açmayacak şekilde barış,güvenlik ve adalet içinde karşılanması ancak siyaset denilen yapılanmayla mümkündür.

            Siyaset mesleğinde adalet ve dürüstlük bütün faziletlerin başında gelmelidir. İslam dünyasının önde gelen düşünürlerinden Farabi  siyasette adaletin tanımını yaparken “ ülkenin maddi ve manevi imkanlarında ,her vatandaşın ehliyet ve liyakat ölçüsünde hakkı ve payı bulunduğunu belirterek bu payı eksiksiz vermenin adalet veya hiç vermemenin yada verilen hakları güvence altına alıp korumamanın bireye zulüm olduğunu ” ifade eder.Devlet hiçbir vatandaşından bir hakkı,iradesi dışında,bedelini vermeden alma hakkına sahip değildir. İlginçtir ki Farabi, bireye karşı yapılan bir haksızlığın topluma karşı işlenmiş bir suç sayılabileceğini de düşünmüştür ki,bireysel haklara toplumsal bir boyut tanınması ancak çağımızda gündeme getirilebilmiştir.Yine Farabi  bireylere haklarının verilmemesini veya kanunda öngörülenden daha ağır cezalar verilmesini,yalnız bireye değil, topluma karşıda bir suç olarak değerlendirmiş olup bu da günümüzde hukukun üstünlüğü,eşitlik gibi kavramlarla dile getirilen yüksek bir düşüncedir.

            Nitekim tarih boyunca  ve bütün toplumlarda devletin işleri içinde en önemlilerinin adalet ve dürüstlük olduğu düşünülmüştür. İslami kaynaklarda da siyasette adalet ve dürüstlük konusu üzerinde önemle durulmuştur.İslam dünyasının önde gelen düşünürlerinden Farabi’nin ifadesiyle “ Toplum sevgiyle kaynaşır,adaletle yaşar. ” Toplumun bekasının teminatı olan adalet,öncelikle bir devlet işlevidir.Devlet her vatandaşına  hakkı olan geçim imkanlarını,şeref ve itibarını,sağlığını,eğitimini,huzur ve güvenliğini,makam ve mevkiini vermekle yükümlüdür.Devlet bunları verdiği ve bunları koruduğu takdirde adaleti gerçekleştirmiş olur. Etkin devlet,çok farklı arzu,ihtiras,menfaat arayışı içinde olan insanları kontrol eden,uzlaştırıp kaynaştıran,onları birbirine zarar vermekten alıkoyan,hukuk düzeni sayesinde düşmanlık ve haksızlıkları önleyen bir sosyal ve siyasal yapı ve otoritedir.

            Bir toplumda sevginin yaygınlaşması,adaletin gerçekleşmesi ve haksız güç kullanımının ortadan kalkması ancak o toplum yönetiminin faziletli insanların elinde bulunmasıyla mümkün olur.Onun için Farabi şöyle der ; “ Bir faziletli insan öldüğü zaman insanlar ona ağlamasın,asıl onu kaybeden ülke halkı ağlasın. ” Hz.Peygamber “ iş ehlinden başkasına verilmeye başlandığında kıyameti bekle”buyurmuştur.Bu hadiste “iş” anlamına gelen emr kelimesi,öncelikle devlet işi yani idari ve siyasi görev olarak düşünülmüştür.

            Yukarıdaki hadis,siyasette ehliyetin önemini açık bir şekilde göstermektedir.Bu sebeple islam bilginleri,eserlerinde siyasi ve idari görevlere getirilecek kişilerde aranması gereken niteliklere geniş yer vermişlerdir.Bunlardan Farabi, ideal bir devlet başkanında bulunması gereken başlıca nitelikleri şöyle sıralar: beden sağlığı ve kusursuzluğu,anlama ve kavrama üstünlüğü,güçlü hafıza,güçlü zeka,etkili hitabet,öğrenme sevgisi ve yeteneği,mideye düşkün olmama,doğruluk sevgisi, cömertlik ve ikram sevgisi,gönül zenginliği ve tok gözlülük,adalet sevgisi,azim ve kararlılık.               

            Maverdi; “ bir ülkeyi zulüm kadar tahrip edebilecek başka hiçbir şey yoktur ” diyerek ülkedeki bütün bozukluklarda adaletsizliğin mutlaka bir payının ve etkisinin bulunduğunu ifade ederek evrensel bir gözlemi dile getirmiştir.Bu yüzden İslam bilginleri adaleti,insanın bizzat kendisine karşı adil olmasından başlayarak bütün ülkeye dalga,dalga  yayılması gereken bir rahmet gibi görmüşlerdir. Nitekim Hz.Peygamber“ on kişi üzerinde bile olsa,yöneticilik yapmış olan her insan kıyamet gününde Allah’ın huzuruna elleri boynuna bağlı olarak gelir.Sonra da  ya adaleti sayesinde kurtulur veya haksızlık etmiş olduğu için mahvolur! ” buyurmuştur.

            Herkesi kucaklayan bir adalet uygulaması fertleri kaynaşmaya ve her bakımdan saygıya sevk eder. Ayrıca ancak kapsamlı bir adaletle ülke mamur olur,iktisadi gelişme gerçekleşir ve devlet güvencede olur.

            Peygamberler Peygamberinin “ Eğer benden sonra bir Peygamber olsaydı, muhakkak Ömer İbni Hattat olurdu ” buyurduğu büyük insan,muhteşem adalet ve hakkaniyet örneği,Beytülmal adlı İslam Hazinesini ilk kuran ,geceleri uyumayıp şehri,köşeyi,bucağı gezen ve ilk zabıta fikir ve teşkilatını getiren,heybetiyle bütün dünyayı titreten,adaletiyle güneş gibi parlayan,herkese hakkını veren,çalışma odasında iki mum bulundurup birini devlet işleri için,diğerini şahsi işi için kullanan,İslam da defterve divanı icat eden,ilk muhasebe ve sistem temeline yol açan,kocakarıya hamallık yapan,yetimlere çorba kaynatıp yediren, Beytülmal’a ait develeri tımar eden eşsiz adaletiyle düşmanlarını bile hayrete düşüren Halife Hazret-i Ömer’in (r.a) oğlu Abdullah bir deve satın alır ve onu evvela meralara sürüp iyice besler.Deve devlet meralarında iyice semizlendikten sonra Abdullah onu pazara getirir ve saltığa çıkarır.Bir adamla pazarlığa tutuşur.Tam bu sırada hak ve adalet güneşi Hazret-i Ömer (r.a)orya gelir ve sorar!

-Bu semiz deve kimin?

-Oğlunuz Abdullah’ın,

Hemen oğlunun karşısına dikilir:

-Ya Abdullah! Bu deveyi böyle nasıl besledin ki, bu kadar semizlenmiş?

Abdullah tatlı,tatlı gülümseyerek saf,saf konuşur:

-Meraya sürdüm aziz babacığım! Orada iyi otlamış olacak ki, bu kadar semizlenmiş!

Gönülleri aydınlatan din büyüğü ve koca devletin reisi Hazret-i Ömer (r.a)’in kafasında düğüm,düğüm düşünce…Sonra tane,tane şöyle der:

-Ya Abdullah!Bu deveyi sattıktan sonra ana parasını kendin al,ticaretini derhal bana getir,hazineye yatıracağım!

Abdullah’ta hayret,dehşet,ibret içerisinde:

-Niçin ey aziz babam ?

Hazret-i Ömer (r.a) dudaklarında ışık,ışık bir tebessüm,dilinde hakikat incileri ve irfan elmasları:

-Herkesin devesi iskelet halindeyken senin devenin bu kadar semizlenmiş olması bir tesadüf değildir.Senin deveni merada görenler, “ Aman dokunmayın halifenin oğlunun devesidir.Şurada sulansın,şurada otlasın” diyerek hilafet makamımız senin devenin iyi otlamasına vasıtalık etti.Devende nüfuzumuzla semizlenmiş oldu.Bu sebeple deveni satın aldığın fiyat olan sermayesini al,nüfuzumuzla elde edilmiş olan semizleşme parasını hazineye devret!

Evet ey insanlık! Böyle bir üstün idrak bu gün kimde var?

Bir şeyi gerçekten yapmak isteyen bir yol, istemeyen mazeret bulur!

 

                                                                                 

                                                                                     Cengiz ŞAHİN

                                                                          Amasya Orman Bölge Müdürlüğü

                                                                Orman Koruma ve Yangınla Mücadele Şube Müdürü



DİĞER YAZILAR