Dil bilgisi/bilimi (Filoloji) konusunda -içeriğine ve kapsamına ilişkin- düşünce ifade etmek,bilgi aktarmak hakkım da değil haddim de. Onun bilincinde olarak bugün pratik de genel geçer olan Hint-Avrupa dil bilimine asla girmeyeceğim. Öyle bir çalışmam da yok. O konu Akademisyenlerin,dil bilimcilerinin ilgi ve bilgi alanına girer. Benim ilgi alanım; biz olarak tanımladığım kümenin tarihi yolculuğunda günümüze kadar taşınan,kümenin derin hafızasını taşıyan,eğer okuyabilirsek yaşamı algılama ve değerlendirme biçimini,toplumsal yapısını,sosyal ve kültürel niteliklerini açık eden bir dildir ki bu da Adıge dilidir. Diğer dillerden ayrı ve farklıdır,çünkü Adıge dili ses anlamsal bir dildir. Önce ses anlamsal olmayan Hint-Avrupa dil gurubunu tanımlayalım. O dil gurubun da ses anlamsızdır, değerlendirme dışıdır. O diller,kök kelime önek ve sonek’lerden oluşur. Kelimelere temsili bir anlam yüklenmiştir,sözcükler birer simge değer olarak işler,işaret ettiği şeyin niteliksel anlamını vermez,anlamdan kopuktur,sadece bir temsil ve simge niteliğindedir,ifade ettiği bir kavram yoktur. Ses anlamsız dese de kök kelime, seslerden oluşur,seslerin anlamsız bir aradanlığında ortaya çıkan kök kelime bir materyal niteliği taşımaktadır.
Şimdi ses anlamsal dil olan Adıge diline bakalım: Adıgece de kök kelime seslerdir. Sesler birim kelimelerdir. Sesler kendi başına anlam taşıyıcılarıdır. Öyleyse ses nedir? Sorusunu tanımlıyalım; seslendiren ses organlarının verdiği fonetik nitelikler ile en temelden oluşmasına ve ortaya çıkmasına neden olan şeyin anlamsal niteliğini taşıyarak var olandır ses. Ses, ortaya çıkışı nedeniyle ilişkili olarak bir şeyler ifade eder,ifade ettiği bu şeyin canlı varlık tarafından kullanımı sesin ilgili olduğu şeydir ki bu sesin anlamıdır. Ses anlamsız olmamalı çünkü; sesler, kendilerini bünyesinden içkin bir organizasyonla çıkaran canlının bir devamıdır ve onun mantığıdır,bu canlıcı olgu anlamsız olmamalı. Esasen anlam dediğimiz şey,daha başlangıçta canlıcı işleyişin bir gereği ve devamı olarak ortaya çıkan sesin niteliğinde vardır. Kendisinin oluşmasına neden olan iç organizasyon sesin anlamsal niteliğidir. Başlangıçta bir organize şey olarak organizma içinde oluşmasına neden olan içkin olayın niteliğinin taşıyıcısıdır ses. Onu konuşan insanın mikro kozmik yapısına ilişkin olmakla birlikte aynı zamanda genel kozmik, mantıksal bir argumandır.
Oluşta insanın varlıkla tam temasında, sözcükler ilgili nesneler nezdinde bir varoluş kazanmışsa, varlığın bir varolan olarak, nesnenin deneyimi onunla ilgili sözcükler içeriyor demektir. Felsefi olarak anlaşılabilecek bu cümleyi şunun için kullandım: Adıge dilinin kozmik ve metafizik nitelikte bir dil oluşu,dilin oluşum sürecine ait ve insanın toplumsal yaşamının çok ötelerinden taşınan bilgiler olmalıdır. Dilin bu nitelikleri,varoluştan,kozmik ve doğal temelinden kopmamışlığı olarak bize yaratılış ve oluş bakımından önemli arşiv bilgisi sunar. Sözcüklerin bu arşiv niteliğine ilişkin analizini aşağıda adıge sözcükler de göreceğiz. Sesin anlamsallığı tanımına bu kadar değindikten sonra:
Dil neden önemlidir?
Bir bireyin,gurubun,ulusun kendi olarak varolmasını sağlayan, ben, biz bilincini yerleşik,kalıcı kılan,devamını garanti edecek olan dildir. Dil kültürün önemli bir ögesidir,dil ve kültür birbirini etkileyen iki olgudur,birinde olan değişiklik diğerini de etkiler. Dilin gelişmesi düşünceye,düşüncenin gelişmesi de dile bağlıdır. Medeniyetlerin,kültürlerin oluşmasını sağlayan düşünce,gelişmesini dile borçludur. Her toplum,her ulus evreni dış dünyayı farklı şekillerde algılamış ve yorumlamıştır. Bu algı ve yorum bir mantık örgüsü parametreleriyle yapılmış olması akla uygun,dil bir toplumun mantığıdır, hafızasının taşıyıcısıdır. Dil insan denilen canlının ihtiyaçlarından doğmuştur,bilgi aktarma,arzu ve isteklerini bildirme,korkularını,acılarını ,sevinçlerini,ruh hallerini,durumunu dışa vurma aracıdır. Dil canlı bir varlıktır,doğar,gelişir çocuklar tarafından ana dil olarak öğrenilirse yada konuşanı varsa yaşar aksi durumda dil ölür. Dilin ölmemesi,yok olmaması için bilimsel temelli belgelenebilirse,konuşanı olmasada yabancı bir dil olarak kalır. Dilin önemi üzerine çok şey yazılmış,daha da yazılabilir ancak biz kendi esas konumuza ,anadilimize Adıgebzeye dönelim.
Yukarda sözünü ettiğim Adıge dili metafizik,kozmik nitelikleri taşıyan bir dildir tanımlamasını keyfiyete bağlı spesifik olarak seçtiğim çoğunuzun bildiği yada benim gibi bilmeden bildiğini sananlar için örnekler üzerinden yeniden düşünelim:
İlk insanın,daha doğrusu insansının bir iş yapmaya koyulması,iş yaparken yada iş sonunda yorgunluktan çıkardığı ses: (Ñ…ÑŠÑŒı – hı hı..) Bu ses bir götürme taşıma fiili olarak kendini açık eder. Hatta yürümede bir yol katetmede “ sişha keshıja” canımı getirdim olarak ifade ediliyor.Bu ifadede açık olan şu ki (Ñ…ÑŠÑŒı – hı hı..) sesinde bir işin söz konusu olduğu,iş varsa bir enerji tüketimi ve yorulma olacağı dolayısıyla burdaki sözcük simge bir temsil değil, bir nitelik belirtme söz konusudur.İnsansının belkide ilk olrak kendi içkin olarak çıkardığı bir sesi bir fiil sözcük oarak kendine maletti. İyide kendine ne diyecek nasıl seslenecek,bir ses bir isim bulup kendine takması gerekir.-Temelinden kopmamış diller o toplumun arşividir – önermesi burda kendini gösteriyor. Evet dile baktığımız zaman insanın ya da insansının bu sesi kullanarak,kendisi için “ Ñ…ÑŠÑ – ha “ sesini kullanıyor,yani kendisine bu ismi takıyor. Bunun böyle olduğunu dilde ifadesini bulan birkaç örnek:
- (ХъÑшlÑ) Haçe-(Ha-çe); misafir,aileden yada köyden olmayan,yeni gelen, yeni bir yüz,yeni bir insan.
- (ХъÑшlÑш) Haçeş-(Ha-çeş); misafir odası,misafirin ağırlandığı yer,mekan.
- (ХъÑдÑ)Hade-(Ha-de); ölü,cenaze.
- (ХъÑдагъÑ) Hadağe-(Ha-dağe); ölene ağlamak,ağıt.
- (Хъаулей)Havley-(Ha-uley); avare,boş gezen.
- (ХъаблÑ)Hable-(Ha-ble); Mahalle.
- (Хъей)Hey- (He-y); Ham yey anlamıda, Ha'ye ait olan dışkı.
- Ayrıca aile ve insan isimleri : (ХъÑтыкъуÑ) Hatuke,(ХъÑтыкъуÑй) Hatukey –(ХъÑцунÑ) Hadzune
- Bir başka örnek: (ЩхъÑ) Şha - (Şı-ha); kafa,baş,burada (Щ) şı (ХъÑ) Ha’ nın temeli,tözü (Щ ) den itibaren (ХъÑ) Ha olmalıdır.
- T harfi,sesi adıge dilinde insanı aşkın olanı,aşkınlığı işaret eder: (ТхъÑ) Tha; Tanrı,buradaki ‘T’ harfi insanı aşkınlık olarak (ХъÑ) Ha'nın Tanrısı olarak (ТхъÑ) Tha olarak okumak mümkün.
- (ТхъабзÑ) Thabze; Tanrı dili, sembol, işaret,damga olarak biliyoruz.
- (ТхъакlумÑ) Thagume; kulak: Tanrıya uyma,dikkat kesilme olarak tanrı kelamını, dilini (ТхъабзÑ) Thabze’yi duyma aracı,uzvu olarak anlaşılır,anlaşılır da,duyulanın anlaşılması için ayrıt etmek,ayıklamak,ayırmak gerekir,oda (ЗÑÑ…Ñхын) Zexexın; duymaktır; sesi seçmek ayıklamak olarak duyulanın anlaşılması.
- (ПÑалъÑ) Psale; söz; bu söz yada sözcük’ün analizini yapacak olursak sanırım şöyle yapılabilir; (ПÑалъÑ) Psale; (пÑÑ - can) (пÑа – hazırolma,organize şey) (Ð»ÑŠÑ – varolan şey) olarak anlamlı fiziki temel yapılarını seslendirdikten sonra, (ПÑалъÑ) Psale nın tanımını yapabiliriz: (пÑалъÑ): candan (пÑÑ) nüksederek oluşmuş olan (пÑа) hazır olan (лъÑ) şey olarak ifade edilebilir.
- (ПÑапÑ)Psape; sevap; sevap olan şey candan önce gelir,sevap yapmak candan daha önceldir.
- (БынжÑ) Bınce; göbek; iki ses den meydana gelen bir sözcük, (Бын -жÑ) Bın-ce, - (Бын) Bın; evlat,yavru – (ЖÑ) ce; akış,akma yeri.Şimdi tanımı yapabiliriz, (БынжÑ) Bınce: Bebeği,bını besleyen,beslenmesini sağlayan gıdaların bebeğe ulaşmasını,akışı sağlayan organ olarak ifade edilebilir.
- Dilin söylediği,insanın kendi önceline bu (ХъÑ) Ha ismini takmakla birlikte daha sonra insan oluş sürecinin ve değişiminin bir gereği olarak kendisini farklı bir sözcükle (Цlыху) Tzıuh ismiyle adlandırdığı anlaşılmaktadır.Bu insanın değişimine ilişkin antropolojik bir süreç oluşturduğunu ifade etmek gerekir.
- (Цlыху) Tzıuh; İnsan; İnsan bilendir,bilmektir,bu bilme kendi dışındaki dünyayı anlama, kavrama bakımından,hem de kendi varlığını,durumunu, yaşamını varlık ve hiçlik temelinde sürdürdüğünü,varlıkla yokluğun sınırında yol aldığını “ neylerse yalan eyler yada yalan dünya” (Дунер нÑпlцl) temelinde bilendir.
Bu konuya ilişkin hem Anayurtta hem de diasporada kitaplar yazıldı. Konunun böyle bir makale ile ele alıp anlaşılır kılmanın yetersiz olacağının bilincin de olarak ele aldım. Amacım; dilimizin ses anlamsal bir dil olması ve bu dilin kozmik, metafizik bir temelinin ön bir bilgisi, bir örneklemi olarak aktardım. Çoğunu tırnak içine alma ihtiyacı bile duymadan aktardığım, aşağıda belirteceğim kaynaklara,yada bu konuya ilişkin diğer kaynaklara ilgi duyulur, okunursa bu yazı amacına ulaşmış olur. İsminlerini verdiğim kayanaklar bu konuda bilimsel temelde yazılmış, derinliğine çalışılmış çok önemli eserlerdir. Adıge dili,büyük ölçüde kazı yapılmadan kalmış elverişli bir araştırma alanı olduğunu,üzerindeki toz temizlendikçe kendini açık ediyor.
Kaynaklar:
Ber Hikmet; Fiiller kitabı
Ber Hikmet; Adıgebzer makıbze (çerkesce yazıldı)
Ber Hikmet ; Adıgece Anlamak ve Düşünmek
NOT
Sitemizin yeni formtı çok güzel oldu. Başımıza gelen olumsuzluklar,bölünmekten,küçülmekten geldi. Diğer köylerimizle birleşme doğru karar doğru düşünce,çoğulculuk kültürel zenginliktir,kaldıki ordaki köylerimiz hep birlikte bir ve beraber yaşadık,büyük bir aile gibi.Sitenin adını “TAVŞADAĞI” olarak değiştirilmesi doğru oldu. Hatta adıge sitesi olduğunu vurgulamak için,beş köyün yerleşim alanın çerkesce ismini de çerkesce olarak eklersek daha uygun olacağı kanısındayım. Site yönetimi uygun bulursa şöyle – TAVŞANDAĞI (ДИПСЫХЪУÐ) – olabilir.
Sitenin önemli bir eksiği olan; tarihi,coğrafi konumu ve diğer bilgileri ile “Tavşandağı” çalışmasıyla tamamlandı, düşünüp emek verenin emeğine,yüreğine sağlık. Herkese gönülden sağlık ve mutluluk dileğiyle. 01.04
Dursun Kuzucu