III. HAYNAPE Ve YEMUG
Khabze kurallarına uymayanlara karşı toplumsal ayıplama/cezalandırma veya Kafkas kültürüne has manevi yaptırım gücünü ifade eden iki temel kavram vardır. Bu kavramlar Haynape ve Yemug’dur.
Her sistemin sürekliliğini sağlayan ve aynı zamanda en basit tanımlaması olarak da kabul edebileceğimiz kavramlar vardır. Örneğin inanç sisteminde günah ve sevap, matematiksel sistemde artı ve eksi, ahlak sisteminde iyi ve kötü kavramları ne kadar önemliyse, Khabze içinde Haynape ve Yemug o kadar önemlidir.
Haynape; Kafkas kültüründe verilebilecek ayıp kategorisini ifade eden en büyük yaptırım gücüne sahip toplumsal cezadır. Bir önceki yazımızda belirttiğimiz gibi Khabze sadece örf, adetler, ahlaki değerler gibi sosyal konuları değil, aynı zamanda yönetim, yasama ve yargılama gibi hukuksal konuları da belirlediğinden; Haynape’yi günümüzde ifade ettiği anlamıyla sadece ayıplama olarak tanımlamak yetersiz kalır. Öyle ki Kafkas insanı için ayıplanmak hukuki olarak cezalandırılmaktan, yüzyıl hapsedilmekten çok daha ağır bir durum olarak algılanır.
Yemug ise Haynape’ye göre daha hafif yaptırımı gerektiren uygunsuz hareket ve davranışlara karşı verilen toplumsal ceza olarak tanımlanabilir. Dolayısıyla Yemug, ağır suç sayılacak bir davranışta bulunmayı önleyici bir rol taşımaktadır. Yemug diye nitelendirecek bir davranışı yapmaktan şiddetle kaçınan bireyler ile bu tür davranışları ayıplayan bir toplumsal yapı; Haynape diye nitelendirilecek daha ağır yaptırımı gerektirecek bir suçun işlenmesine asla izin vermez.
Haynape ve Yemug’un toplumsal/manevi yaptırım gücünü anlayabilmek, anlatabilmek için Kafkas insanının mizacını/kişilik yapısını ve hayat anlayışını tanımak gerekir. Kafkas insanı kişisel haklara ve değerlere o derece sahiptir ki, bulunduğu seviyeden ödün vermek istemez. Kişisel özgürlüğün son safhasını yaşamaktadır. Farklı bir ifade ile kristalize olmuştur, onu kırdığınız zaman, kristal gibi bin parça edersiniz. Neye, niçin kırıldığını da hiç bir zaman öğrenemezsiniz ve kristal gibi onarılması da asla mümkün değildir. (Ali Çürey)
Hayat anlayışı olarak; Onuruna çok düşkündür demek yetersiz kalır. Bu durumu ifade eden herkesin çok iyi bildiği "Pısemi Penape" diyebir Kafkas atasözü vardır. Kafkas kültürünün temel kuralı diyebileceğimiz bu söz “onurum canımdan önce gelir”anlamındadır. Cümlede kullanılan Penape yüzü, dolayısıyla da duruşu ve onuru temsil eder. Haynape ve Yemug kavramlarının yaptırım gücünü anlamak ve anlatabilmek için bir Kafkasyalı olmak veya en az onun kadar onuruna düşkün olmak gerekir.
Kafkas halklarının kendi kendilerini yönettikleri tarihi süreçte hiçbir zaman suç işleyenlerin konulacağı hapishaneleri olmamıştır. Sahip oldukları sosyal hayat, ahlaki değerler ile bu değerlere uymayanların karşılaşacağı toplumsal yaptırımları (Haynape ve Yemug’u) da kapsayan Khabze kültürü; insanların suç işlemesine dolayısıyla hapsedilmesine gerek bırakmamıştır.
Çünkü bir insanın kendi toplumu tarafından dışlanması, kendisiyle konuşulmaması, hatta selam dahi verilmemesi, onuru her şeyin üstünde olan bir Kafkasyalı için, en ağır cezadır. O nedenle, toplum tarafından ayıplanan, dışlanan bir insan olmamak için herkes kurallara sıkı sıkıya uyar, düzensizlik ve huzursuzluk çıkmaz. Eğer bir Kafkasyalı ayıplanmasını, dışlanmasını gerektiren bir kusur işlemişse, sadece o kişi değil, mensup olduğu ailesi de; o kişiye yeterli eğitim vermemiş - Khabze’ye göre yetiştirmemiş - olmaktan dolayı kınanır, ayıplanır. Xase’ler; cezanın bireyselliği/ferdiliği ilkesi gereğince toplumdan dışlama/uzaklaştırılma cezasını sadece suçu işleyen kişiye verirlerdi. Ancak toplumsal ayıplamayı onuruna yediremeyen ailesi de, o kişiyle birlikte gitmek zorunda kalırdı.
Özetlemek gerekirse; tarihin ilk dönemlerinden beri Kafkas halkları arasında sosyal hayatı düzenleyen, geleneksel hukuk düzenini sağlayan Khabze hakimdir. Özellikle “Kafkasyalıların kişilikleri ile toplumsal yaşamlarının örtüşmesi, bireylerin bu kurallara uymasını çok kolaylaştırmaktadır.” (Dumanış, 2004). Khabze’nin ihlali halinde toplumsal yaptırım mekanizması devreye girmekte ve ihlal edeni “Yemug” (uygunsuz davranış) veya Haynape (ayıp davranış) yapmakla suçlarlardı. (Tuna, 1977) “Khabze’nin en başta saygılı olmayı gerektirmesi ve her bireyin onur kırıcı davranışını paylaşacak olan ailesine karşı duyacağı utancın birlikte oluşturduğu etkili denetim mekanizması suçun ve suçlunun bulunmadığı bir toplum olması için yeterli bir otokontrol sistemdir. (Nart, 2001)
Khabze kültürünün erdemlerini ve Kafkasya’nın tarihi misyonunu en güzel ifade eden şu veciz söz ile konuyu bitirmek istiyorum: “…...giderek değişen, kötüleşen, çirkinleşen, paranın egemenleştiği bir dünya yerine, tarihlerinde hiç hapishane yapıları olmamış Çerkes halklarının medeni yaşamının, örnek alınacağı yeni bir dünya hayatına olan ihtiyaç; her gün biraz daha artmaktadır.” A. B. Al Hüseyin
Saygılarımla,